top of page

Faaliyet Alanlarımız

04. Tıp Hukuku

 Tıp Hukuku; tıbbi uygulamalardan kaynaklanan sağlık personeli ve çalışanlarının hak ve yükümlülükleri, hasta hakları, yasal sorumluluklar, ilaç hukuku gibi konuları ele alan hukuk dalıdır. Tıp Hukuku, sağlık alanında meydana gelen hukuki uyuşmazlıkların çözümünde büyük önem taşır.

 

Ek olarak bu alanda hekimin uyguladığı bir yöntemin hatalı olmasından kaynaklanan sorunların çözümünde oluşan zararların tazmininde ve suç teşkil eden fiillerin gerçekleştirilmesinden dolayı açılan ceza davaları oranında büyük artış mevcuttur.

 

Bilimsel tıbba uygun bir biçimde hastalıkları teşhis ve tedavi etmek, hekimler için hem bir hak hem de bir görev olarak kabul edilir. Zira insan vücudunu, sağlığını ve dolayısıyla hayatını konu edinen tıp bilimi son derece önemli ve hassas bir bilimdir. Daha önce var olan sağlığına kavuşmak için kendisine başvuran hastayı yeniden eski sağlığına kavuşturmak, bilimsel tıbbın gerektirdiği çeşitli tıbbi müdahalelerden en elverişli olanını ve en uygun biçimde hastaya uygulamak hekimler için bir yükümlülüktür. Bu yükümlülüğün ihlal edilmesi hukuk nezdinde sorumluluğu gerektirecektir.

Kendilerine müracaat eden hastayı sağlığına kavuşturmak hekimin, dolayısıyla tıbbi müdahalenin amacı olmakla birlikte, zaman zaman istenmeyen sonuçlar da ortaya çıkabilmektedir. Bu durumda iş hukuk alanına girecek ve hekimin sorumluluğundan söz edilecektir. Hekimlerin kutsal bir meslek icra ettikleri düşüncesi, hukuki alt yapı eksikliği ve toplumun bilinçsizliği dolayısıyla günümüzde olduğu kadar eskide hekimlere karşı fazla dava açılmamaktaydı.

 

Ancak günümüzde, diğer tüm meslek gruplarında olduğu gibi, hekimlerin de işlerini gereği gibi yapmamaları durumunda kendilerine karşı dava açılabileceği artık kabul edilmektedir. Aynı zamanda her hastada eski sağlığına kavuşacak diye de bir kural yoktur. Bazı tedavisi mümkün olmayan hastalıklarda da ;mesela kanser, kalıtsal hastalıkların beraberinde getirdiği  sorunlarda da hekimlerin yapabileceği pek bir şey yoktur. Bu yüzden Tıp hukuku her zaman çift taraflı işler.

Gün geçtikçe artan dava sayısı ve mesleki sorumluluk poliçelerinin zorunlu olması ile birlikte, hekimler aleyhine açılan malpraktis (hatalı uygulanan tedavi ve cerrahi) davalarında belirgin artışlar olmuştur. Bu nedenle, kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında veyahut serbest olarak mesleğini icra eden, tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan ve diş hekimlerinin, sözleşme tarihinden önceki on yıllık dönemde, sözleşme süresi içinde veya sözleşme süresinin bitiminden itibaren iki yıllık süre içinde, mesleki faaliyetleri nedeniyle verdikleri zararlara ilişkin, 31.07.2010tarihinden itibaren mesleki sorumluluk sigortası yaptırması zorunlu hale gelmiştir.

Hazırlık Yapan Cerrahlar
bottom of page